Pazar, Ekim 31, 2004

AB ANAYASASI
Av. Fikret İlkiz

Cumhuriyetimizin 81.inci yılını tamamladığı 29 Ekim 2004 tarihinde Devlet Başkanları ve Dışişleri Bakanları üzerinde Latince ''Europae Rei Publicae Status'' (Avrupa Cumhuriyeti Anayasası) yazılı kalemlerle AB Anayasası Roma’da imzalandı. Bir başka deyişle bu metne Anayasal Anlaşma demek daha uygun düşüyor. 25 üye devlet tarafından imzalanan Anayasal Antlaşma belki de Birliğin meçhule giden yolunun başlangıcı... Çünkü iki yıl içerisinde tüm üye ülkelerin parlamentolarının onay süreçlerinden geçmesi gerekiyor. Aksi olursa belirsizlik başlayacaktır…

İtalya, hazırlayacağı bir yasa ile bu anlaşmayı Parlamento onayından geçirmeye hazırlanıyor. Aynı şekilde Finlandiya, İsveç, Yunanistan, Slovenya, Slovakya, Avusturya, Litvanya, Letonya, Estonya, Macaristan, Malta ve Kıbrıs Rum Yönetimi’de Parlamentolarından onay yasası ile anlaşmayı geçirecekler.

İmza töreni AB’nin temel taşı olarak kabul edilen Roma Anlaşması'nın imzalandığı Roma'da tarihi Compidoglio Tepesi'ndeki Conservatori Sarayı'nda gerçekleştirildi. İmza masası ''Orazi Curiazi'' salonunda ''Papa X. Innocenzo'' nun heykeli altına yerleştirilmişti. Hırvatistan gözlemciydi. Türkiye diğer iki aday ülke Romanya ve Bulgaristan'la birlikte “Nihai senedi” imzaladı. AB Anayasasına taraf olan 25 ülke ve dört aday ülkenin hazır bulunduğu aynı salonda 25 Mart 1957’de Roma Anlaşması imzalandığında ise, sadece altı devlet vardı.

İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi, imza töreninde yaptığı konuşmada 29 Ekim 2004’ün tarihi bir gün olduğunu belirterek “Avrupa'yı kuranların ütopyası, harika bir gerçeğe dönüştü. Avrupa'nın artık anayasası da var” dedi.

Fransa ve İngiltere'nin aralarında olduğu bazı ülkelerde Anayasal anlaşma referanduma sunulacak. Hollanda parlamentosunda hükümete tavsiye niteliğinde referandum önerilmesi kararlaştırıldı. İlk referandum Şubat ayında İspanya’da ve Nisan’da Portekiz’de yapılacak. Fransa 2005’de, İngiltere ise 2006 yılında referanduma gidecek. Danimarka ve İrlanda’da tarih belli değil. Polonya bu Anayasal anlaşmayı “referanduma” sunacaklarına açıkladı ama tarih belirsiz. Belçika’da ise Parlamento karar verecek. Anayasanın hayatiyeti bu onay süreçlerine bağlı. Ya referandum sonucu olumsuz çıkarsa? İşte böyle bir sonuç başka tartışmaları da gündeme getirebilecek nitelikte. AB hükümet ve devlet başkanları ise geleceği henüz meçhul bir ''anayasaya'' imza attılar.

Nice Antlaşmasıyla başlayan Avrupa Birliği için bir Anayasanın hazırlanması süreci Aralık 2001 tarihli Laeken Zirvesinde noktalanmıştı. Başlayan çalışmalar tamamlandı ve Anayasa taslağı 18 Temmuz 2003 tarihinde ortaya çıktı. 4 Ekim 2003’te Roma’da Hükümetler arası Konferansta ve daha sonra 12-13 Aralık 2003 tarihli Brüksel Zirvesinde Anayasa taslağı üzerinde mutabakat sağlanamadı. Ancak 17-18 Haziran 2004 tarihli zirvede devletler arasında mutabakat sağlanabildi.

Anayasa 4 bölüm ve 465 maddeden oluşuyor. Aslında Anayasa; Avrupa Birliği Antlaşmasına Temel Haklar Şartının eklenmesinden ibaret. Sadece maddelerde düzeltmeler ve değişiklikler yapılmış. Birliğin amaçları, yetkileri ve kurumları ilk bölümde düzenlenmiş. İlk bölümde dokuz ayrı başlık yer alıyor. Ayrıca, Birliğin tanımı ve amaçları, birlik yurttaşlığı, birliğin demokratik hayatı ve bütçesiyle ilgili maddeler ilk bölümde toplanmış.
İkinci bölüm ise Temel Haklar Şartı başlığını taşıyor. “Temel Haklar Şartı” Anayasaya eklenmiş durumda. Üçüncü bölümde ise Birliğe ait ortak politikalar düzenlenmiş bulunuyor. Son Hükümler ise Anayasanın dördüncü bölümünü oluşturuyor ve bu bölümde antlaşmalar ile taslaklar yer alıyor.

AB Anayasal Sözleşmesinin aslında omurgasını oluşturan “Temel Haklar Şartı” insan temel hak ve özgürlüklerinin dinamik biçimde düzenlenmiş halidir. 13-14 Ekim 2000 tarihli "Temel Haklar Şartı" 7 bölüm ve 54 maddeden oluşmaktadır. Temel Haklar Şartı, AB vatandaşlarının temel haklarını ve AB'nin vatandaşlarına karşı sorumluluklarını düzenleyen bir belgedir. Aynı zamanda tam üyelik sürecinde olan ülkelerin mutlaka uymaları gereken kuralları içermektedir. Avrupa Birliği üyeleri ve üye adaylarının kendi anayasa ve yasalarını, son derece önemli olan bu Şart'a göre organize etmeleri gerekmektedir.

Birkaç maddesini örneklemekte yarar vardır. Örneğin anılan şartın ilk maddesinin başlığı “insan onuru”dur ve birinci maddeye göre “İnsan onuru dokunulmazdır. Ona saygı gösterilmeli ve korunmalıdır”. Yaşama hakkının düzenlendiği ikinci maddeye göre de; “Herkes yaşama hakkına sahiptir.”, “Hiç kimse ölüm cezasına çarptırılamaz veya cezası infaz edilemez.” Temel şarta göre insan ırkının değiştirilmesine yönelik çalışmalar yapılması, insan vücudunun bütününün veya parçalarının gelir kaynağı olarak üretilmesi ve insanoğlunun klonlanmasının engellenmesi zorunludur. Bu maddelerin yanı sıra insanların “ İyi Yönetim Hakkı”na göre; “Birlik vatandaşları iyi yönetimlerle yönetilme hakkına sahiptir.” Bunlar birkaç madde örneğidir.

Kısacası; AB Anayasası temel insan hak ve özgürlüklerinin yaşama geçmesinde devletlere ve aday ülkelere çok önemli görevler yüklüyor.

Cumartesi, Ekim 30, 2004

Pazartesi, Ekim 25, 2004

“TÜRKİYE ve AVRUPA: TOPLULUK MÜKTESEBATINA UYUM” SEMPOZYUMU



Tarih: 4-5 Kasım 2004
Yer: Galatasaray Üniversitesi Yiğit Okur Kampüsü – Aydın Doğan Oditoryumu

Galatasaray Üniversitesi “Avrupa Araştıma ve Dokümantasyon Merkezi” tarafından bu yıl dördüncüsünü düzenlenen “Avrupa Günleri” kapsamında; 4 ve 5 Kasım 2004 tarihlerinde, “Türkiye ve Avrupa: Topluluk Müktesebatına Uyum” konulu bir Sempozyum yapılacak.

Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne katılım yolculuğundaki önemli duraklardan biri olan “katılım müzakereleri”nin başlaması ile bir çok alanda yaşanacak önemli değişikliklerin temelini “AB müktesebatına uyum çalışmaları” oluşturacak. Bu gerekçe ile Galatasaray Üniversitesi, bu yıl dördüncüsünü düzenlediği “Avrupa Günleri”ni, “TÜRKİYE ve AVRUPA : TOPLULUK MÜKTESEBATINA UYUM” başlıklı sempozyuma ayırdı. Uyum çalışmaları kapsamında esas olarak Topluluk müktesebatının kapsadığı serbest dolaşım, rekabet, ekonomik, sosyal uyum ve tarım gibi önemli konular ele alınıp, tartışılacak. Katılım müzakereleri esnasında karşılaşılabilecek güçlükler somut olarak Avrupa Birliği ve Türkiye açısından karşılaştırmalı olarak değerlendirilecek.

Üniversite’nin Ortaköy kampüsünde yapılacak Sempozyum’a Avrupa Birliği Genel Sekreteri Büyükelçi Murat SUNGAR, Ekonomik Konsey İstanbul Misyon Şefi, Jean Antoine GIANSILY başta olmak üzere, Avrupa Birliği konusunda uzman akademisyenler ve uygulamacılar katılacak.

İvHP Yürütme Kurulu'ndan Av. Fikret İlkiz; "Görsel İşitsel İletişim Dosyası ve Türkiye", üyelerimizden Yard.Doç.Dr.Burak ODER (Bilgi Üniversitesi); "Kamu İhaleleri Reformu", gönüllü danışmanlarımızdan GSÜ- Arş. Gör.- Çağla Tansuğ da "AB Hukukunda Şebeke Şirketleri Ve Türk Hukukuna Yansıması" başlıklı bildirileri ile bu Sempozyum'un konuşmacılar arasında...


Ayrıntılı Bilgi İçin: Galatasaray Üniversitesi Avrupa Araştırma ve Dokümantasyon Merkezi, Çırağan Cad. No.36, 34357, Ortaköy-İSTANBUL
Aytül Dinçer, aydincer(at)gsu.edu.tr (212) 227 44 80 (260)
Cenk Keskin, GSÜ- Arş. Gör. ckeskin(at)gsu.edu.tr (212) 227 44 80 (369)
Ayrıntılı Sempozyum Programı için lütfen bkz. http://aadm.gsu.edu.tr/tr/duyurular/



"Türk edebiyatında Internet"

Latife Tekin, son romanı "Unutma Bahçesi"nde sıkça Internet'ten sözediyor...
"Web sayfası" diyerek web sitelerinden de... Bir alıntı, (S.39):

"...Birden herkesi bu yolla bulunabilecek en uygun insanı bulacağımızın heyecanı sarınca paniğe kapılıp, 'İnternet yalanın umuda dönüştüğü yerdir, umudun yalana... Vazgeçin, üzüleceksiniz sonunda' dedim. Suçlarcasına bilgisayar alanındaki gelişmelerden habersiz olduğumu hatırlattılar bana."

Araştırmacılar için ilginç bir alan olabilir hukuk-hayat-edebiyat-teknoloji ilişkileri...



TBD-İ.Ü. işbirliğiyle "e-öğrenme" Konferansı:
http://www.futurelearning.net/index.html
Yer: 26-27 Ekim / İstanbul Üniversitesi Rektörlük Binası



Kazım Kolcuoğlu İstanbul Barosu Başkanlığına yeniden seçildi...

Baroda ikinci Kolcuoğlu dönemi

RADİKAL - İSTANBUL - İstanbul Barosu Başkanlığı'na, Kazım Kolcuoğlu yeniden seçildi. Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda dün gerçekleştirilen genel kurulda, 18 bin 799 baro üyesinden 12 bin 400'ü 47 sandıkta oy kullandı. Oylama sonucu, Önce İlke Grubu'nun adayı Kolcuoğlu 4 bin 971 oy alarak başkan seçilirken, Çağdaş Avukatlar Grubu adayı Bahri Belen 3 bin 849, Çağrı Grubu'nun adayı Muharrem Balcı 2 bin 391, Hukuk Grubu'nun adayı F. Hakan Baykal 858 ve Birlik Grubu'nun adayı Mustafa Kuran 266 oy aldı. Seçimlerde ilk kez böylesine yüksek bir katılım olduğunu belirten Baro Başkanı Kazım Kolcuoğlu, "İstanbul Barosu dünyanın en büyük barolarından biri. Bu güçle çalışmalarımıza devam edeceğiz" dedi.
Baro Web: http://www.istanbulbarosu.org.tr/Detail.asp?CatID=1&SubCatID=2&ID=727




ÖRGÜT KURMANIN PROPOGANDASI

Av. Fikret İLKİZ

5237 sayılı Türk Ceza Kanununda “Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma” suçu “Kamu Barışına Karşı Suçlar” başlığı altında yer aldı. Bu suçun “propaganda”sı, düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında sorunlu düzenlemelerden birisi. Yeni TCK’nin Adalet Komisyonunda kabul edilen 220 inci maddesindeki “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma” suçu TBMM’de verilen önerge ile değiştirilerek “kanunun suç saydığı” fiilleri işlemek amacıyla örgüt kuranlar veya yönetenler, örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaç suçları işlemeye elverişli olması hâlinde, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı hükme bağlandı. Ancak, örgütün varlığı için üye sayısının en az üç kişi olması gerekir...

(Yazının devamı için lütfen tıklayınız: İvHP Bilgi Belge Merkezi, Makaleler, İlkiz )



turk.internet.com 5 yaşında!

İvHP kurucularından Füsun Sarp Nebil'in kurup yönettiği "turk.internet.com" bugün 5 yaşına giriyor. Aşağıda bağlı olduğu küresel haber ağı Internet.com tarafından 2000 yılında kuruluşunun duyurulduğu haber bülteni var.


FSN ve ekibini içten kutluyoruz...
http://www.jupitermedia.com/corporate/releases/00.10.25-global.html


Coşkun: e-devlet’te son sıralardayız

Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, 27 ülkede gerçekleştirilen araştırma sonuçlarına göre, internet üzerinden kamusal hizmetlerin kullanımında Türkiye’nin, yüzde 3 ile Endonezya ve Rusya ile birlikte son sıralarda yer aldığını bildirdi.
Coşkun bu arada, esnaf ve sanatkarın ihtiyaçlarına cevap veremeyen 507 sayılı kanunun, günün şartlarına göre yeniden düzenleneceğini vurguladı. Coşkun, ‘e-Devlet Projesi’ kapsamında ‘e-esnaf ve sanatkar’ uygulamalarının tanıtıldığı toplantıya katıldı. Coşkun, Türkiye’nin interneti ve temsil ettiği değişimi yeterli detayda algılayıp, rotasını internet ve bilgi toplumuna çevirimek zorunda olduğunu vurguladı.

Kaynak: Hürriyet

Pazartesi, Ekim 18, 2004

DÜZENE UYGUN MİLLİ YARAR

Av. Fikret İLKİZ

5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 305 inci maddesinde “Temel milli yararlara karşı hareket” herkesin düzene uygun düşünmesini istiyor. Yasa koyucu düzene uygun kafalar istiyor. Aydınlar, gazeteciler, yazı yazanlar, panelde konuşanlar, sivil toplum kuruluşları aniden “sanık” olabilirler. “Temel milli yararlara karşı fiillerde bulunmak maksadıyla” yazı yazdıkları, konuştukları, toplantı veya yürüyüşe katıldıkları için yargılanabilirler. “Yabancı kişi veya kuruluşlardan doğrudan doğruya veya dolaylı olarak” kendisi veya başkası için “maddi yarar sağlayan” vatandaş suçlanabilir. Avrupa Birliği fonlarından aldıkları paralarla çocuklar veya eğitim konusunda çalışan sivil toplum kuruluşları yabancılardan “maddi yarar” sağlamış sayılırsa cezası üç yıldan on yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adli para cezası.

Bu suçun oluşması için, kastınızın ötesinde belli bir amacın varlığı aranacaktır. Acaba aranacak olan “amaç” nedir ? Fiilinizde temel milli yararlara karşı eylemde bulunmak amacınız var mı, yok mu? Eğer temel milli yararlara karşı hareket etmek gibi bir “amacınız” varsa suçlusunuz. Ayrıca suçun oluşması için para gibi bir yararın kabul edilmiş olması yeterlidir. Ancak bu “kabulün”de belirli temel milli yararlara karşı eylemlerde bulunmak amacıyla veya bu nedenle gerçekleşmesi gereklidir. Sağlanan yararı yani parayı kabul etmek, suçun tamamlanması için yeterlidir. Ayrıca fiilin temel milli yararlara karşı eylemde bulunmuş olmak biçiminde gerçekleşmesi suçun oluşması için zorunlu değildir.

Makalenin devamı için lütfen tıklayınız: Bilgi Belge Merkezi- Makaleler




YASA HUKUK DERGİSİ

Av. Fikret İLKİZ

Yasa Hukuk Dergisi… Ocak 2000/1 sayısına baktım. Kapağında, Yıl 23, Cilt 19, Sayı 218 yazılı… Yüzyılın başında Derginin 23. Yayın yılıymış. Kolay değil, 1978 yılından 2000’li yıllara. Her ay yayınlanmak ve hukuk dergisi olmak. Bilimsel görüşler, Yargıtay, Danıştay içtihatları, mevzuat metinleri ve hukuk… 2004’de 27 inci yılını tamamladı. Sayfalarına şiirler katıldı ve yine “inadına” yayındaydı.

Yasa Yayıncılık A.Ş adına Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Av.Kani Ekşioğlu, Yasa Hukuk Dergisi’nin 23. yayın yılında “İkibin’li yıllarda” başlıklı bir yazı yazmış. Yasa Hukuk Dergisi ve uzun bir yolun öyküsü bu. Ekşioğlu’nun satırlarını, bu satırlara taşıdım:

“İkibin bana uzunca bir yokuştan sonra varılan düz bir alan gibi geliyor! En azından bende bıraktığı imge böyle…İkibin yılına ulaşmak bir anlamda iki yüzyılı birlikte yaşamak demektir. Yirminci ve yirmibirinci yüzyılları birlikte kucaklamak!...

Makalenin devamı için lütfen tıklayınız: Bilgi Belge Merkezi- Makaleler


FDA'dan insanlara "chip" onayı!
VeriChip


Perşembe, Ekim 14, 2004

BilgiEdinmeHakki.Org Raporu: Türkiye’de Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun Bakanlıklar Tarafından Uygulanması – Sürüm 1.5 :

http://www.bilgiedinmehakki.org/doc/tr_uygulama_rapor_upd2.pdf

Ayrıntılar için lütfen bkz:

Dr. Yaman AKDENIZ tarafından yazılmış ve 28 Eylül 2004 tarihinde yayınlanmış olan Türkiye’de Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun Bakanlıklar Tarafından Uygulanması raporunun 14 Ekim 2004 tarihinde yeni bir sürümü yayınlanmıştır...


Çarşamba, Ekim 06, 2004

Av. Fikret İlkiz'in İvHP'nu temsilen katıldığı TBD "Bilişim Kurultay"ında sunduğu bildirinin tam metnini sunuyoruz:

ADALETTE DÖNÜŞÜM

ULUSAL PROGRAM VE UYAP PROJESİ

Avrupa Konseyi Kopenhag Zirvesi’nde (1993) genişleme doğrultusunda verdiği kararla Merkezi ve Doğu Avrupa’daki ortak ülkelerin istedikleri takdirde Avrupa Birliğine üye olabilecekleri görüşünü benimsedi. Zamanlama konusunda ise Konseyin açıklamasına göre : “Ortak ülke, gerekli ekonomik ve siyasi koşulları yerine getirerek, üyelik yükümlülüklerini üstlenmeye hazır olduğunda katılım gerçekleşecektir.”

Avrupa Konseyi Kopenhag Zirvesi üyelik kriterleri, aday ülkenin:
(Bildirinin tamamı için lütfen tıklayınız: İvHp Bilgi-Belge Merkezi )


Pazar, Ekim 03, 2004

BilgiEdinmeHakki.Org / BilgilenmeHakki.Org Raporu: Türkiye’de Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun Bakanlıklar Tarafından Uygulanması, 28 Eylül 2004


"BilgilenmeHakki.Org / Bilgiedinmehakki.org" Ağustos 2004 içinde Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu Nerede? başlıklı bir rapor yayınlamıştı. Bu rapordan hareket ederek 24 Nisan 2004 tarihinde yürürlüğe giren 4982 sayılı “Bilgi Edinme Hakkı Kanunu”nun Bakanlıklar tarafından uygulamasını incelemeye alan Dr. Yaman Akdeniz, bu incelemeden çıkan sonuçları da kamuoyunu ve vatandaşları bilgilendirme amacı ile 28 Eylül 2004, Dünya Bilgi Edinme Hakkı günü kutlamalarına Türkiye’den bir katkı olarak yayınladı.

11 sayfalık raporu http://www.bilgilenmehakki.org/doc/tr_uygulama_rapor.pdf adresinde görebilirsiniz...


İnternet kafelere kuşatma

Birçok kişinin internetle tanışmasına aracılık eden internet kafeler bugünlerde İçişleri Bakanlığı'nın yayınladığı genelgenin yanlış yorumlanması nedeniyle kuşatma altında. İnternet Evleri Derneği, kafelerin sesini duyurmaya çalışıyor.
Türkiye'de birçok kişinin internetle tanışması ve internet kullanıcısı olmasına aracılık eden internet kafeler bugünlerde İçişleri Bakanlığı'nın yayınladığı genelgenin yanlış yorumlanması nedeniyle kuşatma altında. Kafeler ve oyun yerleri olarak iki sınıfa ayrılan bu işletmelerin denetimi için il ve ilçelerde uzmanlardan oluşan birer komisyon kurulması gerekirken, komisyon kurmadan apar topar kafelerin kapatılması tepki çekti.
İlk olarak Kırıkkale'de internet kafelerin emniyet güçleri tarafından Counter-Strike adlı oyunun oynatıldığı şeklinde tutanak tutularak kapatılması, Türkiye'deki internet kafelerin oluşturduğu Türkiye İnternet Evleri Derneği'ni harekete geçirdi. Dernek Başkanı Yusuf Andıç, Kırıkkale'de şu ana kadar 50 internet kafe hakkında tutanak tutulduğunu, bunlardan 12'sinin ise 7 gün kapatıldığını açıkladı. Tutanak tutulan diğer kafelerin de kapatılacağını belirten Andiç, uygulamanın tamamen keyfi olduğunu, internet kafelerle ilgili genelgede belirtilen bir komisyon oluşturulmadan böyle bir uygulama başlatılmasının doğru olmadığını belirtti. Andiç'in verdiği bilgiye göre Kırıkkale'de kapatma kararlarının tepki almasından sonra komisyon kurularak kafeler yine cezalandırıldı.
AB'de yaş sınırlaması esas
İçişleri Bakanlığı'nın 3.12.2003 tarihinde yayınladığı 176 sayılı kafelerle ilgili genelge ilçe veya illerde mülki idare tarafından bir komisyon oluşturulmasını, bu komisyonda üniversitelerden öğretim üyeleri, psikolog, sivil toplum kuruluşları ve kafe temsilcilerinin bulunmasını öngörüyor. Sözkonusu genelgenin Türkiye İnternet Evleri Derneği öncülüğünde çıkarıldığını ve komisyon kurulmasında ana amacın ilgili tüm tarafların biraraya gelmesi ve herkesin kabul edeceği bir karar çıkartmak olduğunu söyleyen Dernek Başkanı Yusuf Andıç, AB'de uygulanan yaş sınırlamasını esas aldıklarını belirtti. Avrupa Birliği'nde 17 yaş ve üstü kişilerin oyun salonlarına girebildiklerini belirten Andiç, kendilerinin yaş sınırını 16 olarak tavsiye ettiklerini anlattı.
Kırıkkale'deki kafelerin kapatılmasının ardından İstanbul Beşiktaş'ta da internet kafe kapatmaları yaşandığını ve kararın komisyon oluşturulmadan alınmış olmasına rağmen geri alınmadığını ifade eden Andiç şunları söyledi:
"Kafelere denetim için gelen polis memurları, teknolojiyle ilgili değil. Biz kafelerin denetimlerini Emniyet'in bilişimle ilgili dairelerinden gelecek yetkililer tarafından yapılmasını istiyoruz. Örneğin sakıncalı sitelere girilmemesi için "filtre programları" kullanma zorunluluğu var. Bu filtrelerin yüzde 100 etkili olması mümkün değil. Ancak yüzde 70 başarılı olabilir. Gelen memur bir bahis sitesi adresi yazıyor ve site açılırsa kafe kapatılıyor."
Kafe ayrı, oyun yeri ayrı
İçişleri Bakanlığı'nın yayınladığı genelgede genelde internet kafe olarak bilinen yerler, "oyun yerleri" ve "internet kafeler" olarak ikiye ayırıyor. Oyun yerlerinde bilgisayarlarda oynanan oyunların dışında her türlü oyun makinası bulundurulması serbest. Örneğin Play Station oyun makinası "oyun yerleri"nde bulunabilirken, internet kafelerde bulundurulması yasak. Oyun yerlerine girişte 18 yaş sınırı ve okullara en az 150 metre mesafe zorunluluğu bulunuyor.
12 yaşından küçüklere veli şartı
Genelgede "Ticari amaçla işletilen ve müşterilere, içerisinde bulunan internet bağlantılı bilgisayarlar sayesinde uluslararası bilgi iletişim ağına erişim imkanı sağlayan veya bilgisayarlar aracılığı ile oyun oynanmasına imkan veren yerler" olarak tanımlanan internet cafelere girişte ise yaş sınırı aranıyor. 12 yaşından küçüklerin sadece velileri ile girebileceği internet kafelerde, 18 yaşından küçüklerin psikolojik ve fizyolojik gelişimine olumsuz etkisi olabilecek şiddet ve pornografi öğeleri barındıran veya kumar, uyuşturucu kullanımı ve benzeri kötü alışkanlıkları özendirici unsurlar içeren bilgisayar oyunlarının oynatılması veya bilgisayarlarda yüklü olması yasak. Buralarda sigara içilmesi de kesinlikle yasak, bu nedenle sigara içilmesine izin vermek kafelerin kapatılma nedeni olabiliyor. http://www.tiev.net

Kaynak: http://www.yenisafak.com/bilisim.html


TBD 21. ULUSAL BİLİŞİM KURULTAYI- 4-6 Ekim 2004 - ODTÜ-ANKARA
ETKİN KATILIM ÇAĞRISI
"katılım herkese açık ve ücretsiz"miş...

"Hayırlı" kurultaylar!
Fazla söze ne hacet!

Cumartesi, Ekim 02, 2004

6 ayda 1121 İnternet kafe kapatıldı...
Hürrtiyet'ten